"Türlü Helecanlar"
Dün Sakarya'daydık. Sabahın erken saatlerinde yola çıkmıştık, üniversitedeki işlerimizi halletmek için. Mukadderatın bizi Sakarya üniversitesinde de ayırmadığı üç arkadaş, İstanbul'un şiirlere konu olan sisli manzarasını geçerek okula varıyorduk. Eskilerin tabiriyle "türlü helecanlar" içindeydik. Helecanlarımız, heyecanlarımız tezlerini tamamlayan arkadaşların, onlara vazifelerini yerine getirme imkanı tanıyan Latif'e şükürleriyle temiz bir sessizliğe kavuşuyordu. Daha birkaç sene önce başlayan uzun soluklu yürüyüşün bu durağa uğraması ancak ilahi bir elin dilemesiyle mümkün olabilirdi.Bunun "hayret"le farkındaydık. Hayretimiz hayata, ölüme ve bize dair belki ömrümüzün birkaç yılına yetecek mevzuları kuşbakışı bir şekilde yoklamamıza vesile oldu. Bu konular zaman içinde bir yerlerde satırlara dökülecektir herhalde. Yolculuk yapmanın insana kattığı, hatırlattığı değerler var. Yolculukta sırlar var, tıpkı dostlukta olduğu gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder