3 Eylül 2012 Pazartesi

Pazarlama Stratejilerini Çok İyi Kavramış Bir Yazar


Ne yapılan şeyi tarif eden ne de yanlışın nereden kaynaklandığını izah eden cümlelere kulak tıkamayı öğrenmeliyiz artık. “Yazarlık okulu olur muymuş, hangi büyük yazar yazmayı kurslardan öğrenmiş…” gibi sözleri de bu kabilden değerlendiriyorum. Saygı duyduğum bazı kişilerin de benzer sözleri ile murat ettikleri anlamı da yadsımamalı, kabul ediyorum. Ancak bugün dergi, gazete köşelerinde hiçbir sağlık kontrolünden geçmemiş o kadar yazı yer alıyor ki bunların dil ve mantık açısından hangi arızaları barındırdığı aşikâr. Yukarıda da belirttiğim –eleştirileri diyelim artık- sözleri sarf edenlerin gerek kendi gerek elleri altındakilerin yazılarında bu kusurları görmek ise konuya burun kıvırmanın çok da yerinde olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Elimde Kitap Zamanı’nın 3 Eylül 2012 tarihli sayısı var. Meselenin hem olumlu hem de olumsuz yanlarını ele alan Ali Emiroğlu, kapağa da taşınan yazısında Türkiye’de yazarlık okullarını/derslerini konu ediniyor. Semih Gümüş, Murat Gülsoy, Cemil Kavukçu, Ali Ural, Aydın Şimşek, TYB ve UM:AG’ın çalışmalarına değiniliyor.
Semih Gümüş de bu yönde çalışma yapan biri olarak eleştirileri cevaplıyor aslında: "Hiç kuşku yok ki, yaratıcı yazarlık, bir ustadan öğrenilemeyeceği gibi, yaratıcı yazarlık bölümlerinde ya da atölyelerinde de öğrenilmez. Yazarlık, bütün bütüne bireysel bir uğraş. Sonunda her soruna çözüm arayan yazar adayı, bu beklentisinin tam karşılığını hiçbir yerde bulamayacaktır."
• Günümüzde roman, hikâye ve şiir yazma konusundaki ilginin geçmişe göre artmasının nedenleri arasında öncelikle yayın ve edebiyat alanında ciddi bir piyasa ve endüstrinin olmasının etkisi sayılıyor.
• Sözü edilen kursların ve kitapların en temel özelliği, yazınsal bir metnin nasıl yazılacağına ilişkin yol yordam göstermesi, çeşitli tekniklerin kullanımı konusunda yazar adayında farkındalık oluşturmaya niyetlenmesidir.
• “Yazarlık kurslarının ve üniversitelerin, edebiyatın yaygınlaşması açısından gördüğü işlev elbette çok önemli. Ancak Elif Batuman'ın ‘Gerçek Diplomayı Al’ başlıklı yazısında belirttiği gibi, yalnızca teknik becerinin öne çıkartıldığı bu türden girişimler, bir tür teknik azınlık edebiyatının oluşmasına da yol açıyor. Dünya ve tarih bilincinden yoksun, kendisinden önceki yazarlardan ve edebiyat tarihinden bihaber, gelenekle hiç-bir irtibatı olmayan, yanı başında olup bitenlerle bile bir derdi bulunmayan, yalnızca ben'e odaklanmış; öte yandan kitabının ne tür tercihler yardımıyla dolaşıma gireceğini bilen, pazarlama stratejilerini çok iyi kavramış bir yazar kuşağının Türkiye'de de adım adım yaklaşmakta olduğu aşikâr.”

TÜRKÇEDE YAZARLIK DERSLERİ KÜLLİYATI (Zaman Kitap-3 Eylül 2012)
Murat Gülsoy: Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık Can Yayınları; Tanrı Beni Görüyor mu? Can Yayınları. 602. Gece Can Yayınları
Semih Gümüş: Yazar Olabilir miyim? Notos Kitap
Aydın Şimşek: Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünme. Kanguru Yayınları
Yeşim Gökçe: Ben Büyüyünce Yazar Olacağım. Kapital Yayıncılık



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder